CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbıkır’da; “Burada valinin, diğer mülki idare amirlerinin doğrudan doğruya Adalet ve Kalkınma Partisi’nin üyeleri gibi çalıştığını biliyoruz. Ayrıca Diyarbakır'da yaklaşık 8 yıldır kayyum yönetimi var. Yerel yönetimlerin bütün imkanları Adalet ve Kalkınma Partisi’ne ve adaylarına seferber edilmiş durumdadır. Bunları biliyoruz ve görüyoruz. Diyarbakır milletvekili olarak uyarıyorum: Gördüğümüz her hukuksuzluğu kaydedeceğiz ve mutlaka suç duyurusunda bulunacağız” dedi.
Tanrıkulu, yerel seçim sürecinde devletin tüm imkanları AK Parti için seferber edildiğini belirterek, şunları söyledi:
"Adalet ve Kalkınma Partisi bir devlet partisine dönüşmüş durumda. Dolayısıyla devletin bütün imkanlarının seferber edildiği bir ortam var bütün bölgede. Neredeyse bütün Türkiye'de bunu hissediyoruz ama burada daha ağırlıklı olarak hissediyoruz. Çünkü Türkiye'nin diğer bölgelerinden farklı olarak bir de devletin güvenlik güçlerinin seferber olduğu bir ortam var bütün bölgede. Onlarla mücadele edeceğiz, ediyoruz. Şunu ifade edeyim: Seçimlerin adil olması seçim günü ile ilgili bir mesele değildir. Oy vermenin başladığı ve bittiği süre ile ilgili değildir. Oy verme gününe ilişkin değildir sadece. Seçim takviminin başlamasından seçim sonuçlarının ilan edilmesine, kesinleşmesine kadar olan bir süreyi ifade eder. Bütün bu sürecin adil olması lazım. Ama biliyoruz ki adil değil. Seçmen yazılımından propaganda süresine kadar geçen süre adil bir süreci ifade etmiyor” dedi.
‘KAMU GÖREVLİLERİ AK PARTİ ÜYELERİ GİBİ ÇALIŞIYOR’
Belediye başkanlıklarına görevlendirilen kayyumların AK Parti üyesi gibi çalıştıklarını belirten Tanrıkulu, şunları söyledi:
“Burada valinin, diğer mülki idare amirlerinin doğrudan doğruya Adalet ve Kalkınma Partisi’nin üyeleri gibi çalıştığını biliyoruz. Ayrıca Diyarbakır'da yaklaşık 8 yıldır kayyum yönetimi var. Yerel yönetimlerin bütün imkanları Adalet ve Kalkınma Partisi’ne ve adaylarına seferber edilmiş durumdadır. Bunları biliyoruz ve görüyoruz. Sonuçta bu toplumun hafızası vardır, bizim de hafızamız vardır. Ben buradan hem tecrübeli bir hukukçu tecrübeli bir siyasetçi ve milletvekili olarak söylüyorum ve bu kamu görevlilerini buradan uyarıyorum, Diyarbakır'dan uyarıyorum, özellikle Diyarbakır'dakileri uyarıyorum, Diyarbakır milletvekili olarak uyarıyorum: Gördüğümüz her hukuksuzluğu kaydedeceğiz ve mutlaka suç duyurusunda bulunacağız. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kayıtlarına geçireceğiz. Dolayısıyla 'Ben bugün yaptım, yanıma kar kaldı, yarın öbür gün başka yere giderim, unutulur' değil.
Yarın, öbür gün devran dönerse, sonra 'Biz ne yaptık, niye böyle yaptık' demesinler. Kamu görevlisi süreci de uzun süreçlerdir. Diyarbakır'da çalışan çok genç kamu görevlileri var, önlerinde uzun meslek yaşamları var. O meslek yaşamlarını şimdiden Diyarbakır'da kötü bir anıyla, kötü bir sicille noktalamasınlar. Buradan benim tavsiyem kendilerine odur.”
ANKA