İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 31 Mart yerel seçim çalışmaları kapsamında İstanbul’daki çalışmalarını sürdürüyor. Akşener, Maltepe ve Pendik ilçelerinde esnaf ziyareti yaparak oy istedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Buğra Kavuncu’nun da eşlik ettiği ziyarette yurttaşlarla fotoğraf çektiren Akşener, esnafın sorunlarını dinledi.

“ANKARA VE İSTANBUL’UN KAZANILMASINA VESİLE OLAN BİZİZ”

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın, geçen yıl mayıs ayında yapılan genel seçimlerde cumhurbaşkanı adaylığında kendilerine yönelik açıklamalarına bir soru üzerine yanıt veren Akşener, 2019’da seçimlerindeki ittifakı hatırlatarak şunları söyledi:

“2019 Ankara ve İstanbul’un kazanılmasına vesile olan biziz. Yani bakın, ‘Biz kazandırdık’ demiyoruz. Onlardan vazgeçtik artık ama teklifi götüren biziz. Bu teklifi götürme nedenimiz de şuydu. Yani kendini muhalif tarif eden seçmen, her seçimde ‘Uçuyoruz, kaçıyoruz, kazandık, aştık, kaçtık, koştuk’ derken seçim sonuçlarında bir şey değişmiyor ve her seferinde yıkılıyor. Bu umudu nasıl canlandırabiliriz diye yola çıktık. Sonuç itibarıyla CHP’ye teklifte bulunduk. Tamamen seçmen odaklı bir iş olduğu için biz 19 ilçe, 4 tane de belde alarak o seçim sonuçlarını kapattık. Sonuç itibarıyla bundan şikâyetçi olmadık. İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerin alınması demek, o seçmenin biz yapabiliriz olduğunu ortaya çıkaracaktı. Nitekim böyle oldu.”

“PARTİMİZE OPERASYON ÇEKMEKTİR”

Sonraki cumhurbaşkanı adaylığı sürecine gelen Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın anketlerde öne çıktığını dile getirdi. Akşener, Yavaş’a da tepkisini şöyle dile getirdi:

“Sonra gelindi iş cumhurbaşkanlığı adayının tespitine. O zaman ben bu iki arkadaşımızı o masaya dürüst bir şekilde getirdim, önerdim. İki arkadaşımıza da ‘Ben sizi yarın öneriyorum’ demedim, bilerek demedim. Onları zorda bırakmamak için, onların korkusu açığa çıksın istemedim. Ben bu kadar dikkat ettim. Şimdi gelelim Sayın Yavaş’ın konuşmasına. Ben çok üzüldüm kendisi adına. Onun adına üzüldüm. Çünkü Mansur Yavaş’ı vatandaş istedi, sevdi, her ikisine de aynı. Dolayısıyla bütün anketlerde herkesten üstte çıktılar. Adaylığını önerdik. Etik, ahlâk vesaire konuşarak korkaklık bastırılamaz. Hadi Sayın İmamoğlu, öz partiliydi, diyecek bir şeyim yok. Yani partisinin içinde bir yol yürüme imkânı vardı. ‘Hayır’ diyebilir, onu anlıyorum ama Sayın Mansur Yavaş, Cumhuriyet Halk Partili değil. Nitekim belediyeyi yönetirken de Cumhuriyet Halk Partililerle yönetmedi. Şimdi bu çerçeve içinde bakıldığında bir risk almalıydı. Bana göre almalıydı. Ben olsam alırdım. Şimdi böyle bir çerçeve içerisinde ne olacak? ‘Ben adayım’ demiş olsaydı. Diyor ki, ‘Ben aday olsaydım kazanırdım’. Kazanacaktı. Şimdi döndürüp bütün suçu Meral Akşener’in üstüne atmak, korkaklığı gizlemektir. Dolayısıyla tekrar söylüyorum, korkaklıklarını bastırmak için etikten, ahlâktan bahsedilemez. O korkaklığı bugün cesaretle örtme eylemi de bizim partimize operasyon çekmektir. Onu da itiraf etmiştir Sayın Yavaş. Onun için onun adına çok üzüldüm.”

ANKA

Kaynak: anka