Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Düzce programı kapsamında yaptığı ziyaretler sırasında gazetecilerin sorusu üzerine Kobani Davası kararını değerlendirdi. Tunç, 6 - 8 Ekim olaylarını hatırlatarak, “Yasin Börü ve arkadaşları kurban eti dağıtırken maalesef katledildiler. Suriye'deki iç karışıklıklar bahane edilerek sokak hareketleri, şiddet hareketleri başlatılmıştı. Yasin Börü ve arkadaşlarını öldüren sanıklarla ilgili bunlardan 25'i çeşitli sürelerde hapis cezalarına çarptırıldı 15'i de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı” dedi.
Kobani Davası’nı “HDP'nin o dönemde halkı sokağa çağırmasıyla ilgili olarak başlatılan bir adli soruşturma ve sonrasında davaya dönüşen ve dünkü karara kadar yargılamaları süren dava” olarak tanımlayan Tunç, kararı şu sözlerle değerlendirdi:
“Çocuklarımızın geleceğini tehdit eden, Türkiye'nin huzurunu bozmaya dönük faaliyetlere hiçbir zaman müsaade edilmeyecektir. Bu anlamda şiddet olaylarının bir daha gerçekleşmemesi bütün temennimiz.
Demokrasilerde şiddete yer yoktur. Demokratik siyaset yapmak isteyenlere alan açıktır ama gerek Anayasamızın 26. Maddesi, gerek Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin 19. Maddesi, gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10 ve 11. maddeleri şiddeti reddeder. Bağımsız ve tarafsız yargımızın vermiş olduğu bir karar söz konusudur. Karar ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu karardır. İstinaf ve temyiz süreçleri vardır. Bu süreçleri hep beraber bekleyeceğiz."
ANKA