Sinop’ta yaşayan Prof. Dr. Aziz Konukman, ekonomi gündemini değerlendirdi. Konukman, şunları söyledi:
“Tayyip Erdoğan’ın tek adam rejimine geçişle birlikte, bütün göstergeler bozulmaya başladı. Bu da şunu gösteriyor: İktisat politikaları sağlıklı bir şekilde, eğer yürütülmek isteniyorsa parlamenter rejim bunun için daha uygun bir zemin. İkincisi, koalisyonlara olanak tanıyan bir rejim… Koalisyonlar aslında, söylenenin tam tersine demokrasinin gelişmesine önemli katkı sunar, çünkü uzlaşma üzerinedir. Artı Bakanlar Kurulu vardır. Her bir bakanın siyasi sorumluluğu vardır, ortak sorumlulukları vardır. Başbakanın burada ciddi olarak yönlendirmesi vardır.
Tek adam rejimine, geçince tek adama emanet ediyorsunuz. Ortak akıl yok oluyor. Onun da yanılma olasılığı yüksek oluyor. Yanındakilerin siyasi sorumluluğu olmadığı için, onların bu kararları değiştirme şansı olmuyor. Düşünün, bakanın yardımcısını da Cumhurbaşkanı atıyor. Dolayısıyla böyle bir kaotik ortam ortaya çıkıyor.
"EKONOMİNİN DURUMU TARTIŞMALARI DAHA SEÇİM ÖNCESİNE KADAR SÜRÜYOR"
Oysa Cumhurbaşkanı bunun tam tersini savunuyordu. Tek adam rejimine geçersek sizi uçuracağım demişti. Özellikle son seçime girerken çok ciddi bir şekilde seçim şekerlerini devreye sokarak; zaten depremin yarattığı ekonomi üzerinde bir tahribat varken, bir de seçim şekerleriyle birlikte bütün dengeler bozuldu.
Hatta son ek bütçeyi hatırlayalım. 1 trilyon 119 milyarın yarısından azı depreme dönük harcamalarken, daha büyük bir kısmı deprem dışı işlere; seçime dönük ucuz, popülist, halkın nezdinde, onun gerçek ihtiyaçlarını karşılamayan ama seçime avantajlı konuma sokan harcamalara ağırlık verdi.
Onun faturasını da ona oy veren vermeyen herkese çıkardı. İşin acı tarafı da bu. Düşünün, 2 kişinden 1’i ona karşı çıkmış ama bunun maliyetini o da ödüyor. Böyle bir durum. Dolayısıyla ekonominin durumu iyi miydi, kötü müydü tartışmaları daha seçim öncesine kadar sürüyor. Seçim öncesinde durum giderek kötüleşmişti."
ANKA